Kitap Hakkında

Binlerce yıl önce Mezopotamya’nın kadim topraklarında, Asur İmparatorluğu yükseldi. Tarih genellikle kralların savaşlarını, orduların zaferlerini ve taşlara kazınmış buyruğu anlatır. Ama bu görkemli sarayların sessiz koridorlarında, tarih sahnesinin gölgesinde kalmış bir başka güç vardı: Kraliyet Kadınları. Kraliçeler, prensesler ve söz sahibi soylu kadınlar… Onlar sarayın ritüellerinde, devletin karar alma süreçlerinde ve tanrıların huzurunda sessiz ama etkili bir şekilde rol alıyorlardı.

Bu kitap, Asur sarayında kadının kimliğini, gücünü ve görünmez etkilerini gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor. Çivi yazılı belgeler, mühürler, arkeolojik buluntular ve ikonografik tasvirler aracılığıyla, kraliyet kadınlarının yalnızca “eş” ya da “anne” değil, diplomasi ve dini ritüellerin etkin aktörleri olduklarını gösteriyor. Her mektup, her mühür, her kabartma; tarihin sessizce sakladığı bir hikâyeyi fısıldıyor. Asur sarayının gizli odalarına, görkemli koridorlarına ve kutsal tapınaklarına, kadınların izini süren bir yolculuğa çıkarıyor. Çünkü uygarlığın görkemi sadece kralların değil, onların yanında yürüyen sessiz ama sarsılmaz kadınların da eseridir. Tarih boyunca erkek anlatılarının gölgesinde kalmış bu sesleri yeniden duymak ve görünür kılmak için bir yolculuğa çıkarıyor.